Fizyoloji insan vücudunun normal işleyişini inceler.

Temel bilimler ile klinik bilimler arasındaki bağlantıyı sağlar. Klinik durumların iyi anlaşılabilmesi için fizyolojinin iyi bilinmesi gerekir. Bu nedenle iyi bir fizyoloji bilgisi hekimler için vazgeçilmezdir.

Günümüzde daha başlangıç aşamasında son derece kapalı ve anlaşılmaz konular tıp öğrencisinin önüne getirilmekte ve öğrenciden bunları anlaması beklenmektedir. Uzun ve gereksiz anlatımlar içinde öğrenci nereye dikkatww etmesi gerektiğini bilememektedir. Ayrıca konuların sistematik bir şekilde verilmemesi, anlaşılması kolay olan konuları dahi zorlaştırmaktadır. Öğrenci, aslında öğretim metodundan kaynaklanan bu durumun tıp biliminin kendi zorluğundan kaynaklandığını düşünüp ona karşı bir soğukluk ve bıkkınlık duymaktadır.

Klinik Anlatımlı Tıbbi Fizyoloji kitabı, Tıp Fakültesi öğrencilerinin fizyolojik süreçleri kavramasını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmıştır. Kitap, fizyolojinin ana çizgilerini içeren 17 bölümden oluşmaktadır. Kitabın tamamında ortak bir dil kullanılmış, böylece bir bütünlük sağlanmıştır. Her bölümde öncelikle konuyla ilgili anatomi ve histoloji bilgileri, ardından fizyoloji bilgileri verilmiştir. Böylece başka bir kaynağa gerek duyulmadan konunun anlaşılması amaçlanmıştır. Ayrıca konuların birbirini tamamlayacak şekilde sırayla verilmesi ve gereksiz anlatımlardan kaçınılması ile öğrencinin dikkatinin dağılmaması ve en kısa sürede en yüksek verime ulaşması hedeflenmiştir.

Kavramayı kolaylaştırmak amacıyla 374 şekil ve grafik çizilmiş ve renklendirilmiştir. Ayrıca sık kullanılan kavramlar ve önemli noktalar koyu olarak işaretlenmiştir. Böylece kavramlar ve önemli noktalara vurgu yapılmıştır. Terim ve kavramların yazılışında “H.Ü. Tıp Terimleri Kılavuzu” esas alınmıştır.

Klinik Anlatımlı Tıbbi Fizyoloji kitabında “ancak kullanılan bilginin kalıcı olacağı” düşüncesi ile “Klinik” kutuları hazırlanmıştır. Böylece öğrencilerin hastalık örneklerini okuyarak önemli fizyolojik prensipleri kolay hatırlamaları amaçlanmıştır. Bu nedenle sadece bilgi veren bir kaynak olmanın ötesinde bu bilgilerin hekimlik hayatında nerede ve nasıl kullanıldığını da anlatması bu kitabın ayırt edici özelliğidir.

İkinci baskıya bilimsel olarak katkı sağlayan Doç. Dr. Soner ALBAY ve Doç. Dr. Tuncer DEMİR’e, kitabın tasarımını yapan Uzman Serdağ DAĞLI ve yayınlanmasını sağlayan İstanbul Tıp Kitabevi’ne teşekkür ederim.

Yararlı olması dileğiyle...